“`html
İsrail’in Gizli Operasyonlarına Dair Son Gelişmeler
İsrail’in İran’daki nükleer ve askeri hedeflere yönelik hava saldırıları başlamadan önce, İsrail ordusuna bağlı özel komando timleri, çeşitli silahlı dronlar ve gizli araçlara yerleştirilmiş patlayıcılarla İran topraklarında gizlenmiş stratejik noktalardan harekete geçmeye başladı. Bu ekipler, “uyku halindeki” hedeflere odaklanarak hızlı bir ilerleme kaydetti.
Bu operasyon kapsamında, İran ordusunun ileri gelen liderleri, nükleer programda yer alan önemli bilim insanları ve Devrim Muhafızları’nın üst düzey yetkilileri listede yer aldı. Hem İran hem de İsrail makamları, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in yakın çevresindeki önemli isimlerin öldürüldüğünü doğruladı.
İran’dan gelen bilgiler, MOSSAD ajanlarının ülkenin içine sızdığına dair kanıtlar sunuyor. Bugün yayımlanan haberlerde, Elburz bölgesinde iki MOSSAD üyesinin gözaltına alındığı belirtildi. Bu istihbaratçılar, patlayıcı ve elektronik cihazlar hazırlarken yakalandı. Ayrıca, Devrim Muhafızları’na ait istihbarat birimi, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “MOSSAD ile iş birliği yapanların ağır cezalara çarptırılacağı” ifadesini kullandı. Geçtiğimiz günlerde “MOSSAD ajanı” olduğu gerekçesiyle idam edilen Pedram Medeni’nin başına gelenler, bu durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
İSRAİL DRONLARLA HAREKETE GEÇTİ
Bir üst düzey İsrailli güvenlik yetkilisi, The Washington Post’a yaptığı açıklamada, hedef alınan kişilerin çoğunun saldırılar başlarken evlerinde olduğunu belirtti.
Uluslararası haber ajanslarından gelen görüntülerde, patlayıcı yüklü dronların Tahran’daki çok katlı apartmanların duvarlarında yarattığı yıkım net bir şekilde görülebildi.

Yetkililere göre, Yükselen Aslan Operasyonu, İran topraklarına daha önce sızmış olan İsrailli istihbarat ekibinin ve gizli silah stoklarının devreye girmesiyle başarıyla gerçekleştirildi.
HEDEF STRATEJİSİNİN UNUTULMAZ YANLARI
İsrailli yetkili The Washington Post’a, “Bu hedefli saldırılar, Devrim Muhafızları’nın ve İran hükümetinin karar vericilerini hedef alan planın ilk aşaması” açıklamasında bulundu.
İran, 2010’ların başlarından itibaren nükleer programı üzerinde çalışan bilim insanlarına yönelik suikastleri İsrail’e mal ediyor. 2015 yılında dönemin İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon, “İsrail, İran’ın nükleer bilim insanlarının yaşam sürelerine müdahil olamaz” açıklamasında bulundu. 2007-2012 yılları arasında, Tahran çevresinde düzenlenen suikastlar sırasında sadece Feridun Abbasi sağ kalmayı başardı. Abbasi, nükleer tesislerin yapısal sağlamlığını vurgularken, saldırıların etkisinin sınırlı olacağını belirtmişti.
SON AŞAMALAR NÜKLEER MÜZAKERELER İLE BAĞLANTILI
İsrailli yetkililer, Cuma sabahı düzenlenen saldırıların MOSSAD’ın liderliğindeki “çok aşamalı bir operasyonun” parçası olduğunu ve son aylarda yapılan hazırlıkların ABD ve İran arasındaki nükleer müzakereler sırasında hızlandığını ifade etti. Bu süreçte, MOSSAD ajanlarının İran’a çeşitli silahlar sokarak stratejik noktalara yerleştirdiklerini kaydettiler.

Cuma günü katledilen bilim insanlarından Feridun Abbasi, İran nükleer programının önemli figürlerinden biriydi.
NÜKLEER PROGRAM ÜZERİNDEKİ ETKİLER
The Washington Post’a konuşan Batılı güvenlik yetkilileri, operasyonun İran’ın nükleer kapasitesi üzerindeki etkisinin büyüklüğünün ancak günler sonra anlaşılabileceğini vurguladı. İsrail ve bazı Batılı ülkeler, İran’ın nükleer programının askeri amaçlı olduğu iddiasını sürekli gündeme getirirken, Tahran bu iddiaları kesin bir şekilde red ediyor ve programlarının barışçıl olduğunu savunuyor.
Aynı zamanda, yapılan bu saldırıların, yıllardır potansiyel bir rakip olarak gördükleri İran’ın lider kadrolarındaki savunmasızlığı açıkça ortaya koyduğu belirtildi.
İLETİŞİM STRATEJİLERİNE DİKKAT!
İsrailli yetkililer, İran’ın liderlik kadrosunu hedef alan operasyonların devam edeceğini ifade etti. İlgili bir yetkili, MOSSAD’ın öldürülen kişilerin yerini alacak olan yeni komutanlar ve hükümet yetkililerine mesajlar gönderdiğini, bazılarına kapı altından mektuplar bıraktığını, bazılarının telefonla arandığını belirtti. Bu mesajların amacı, İsrail’in varlığını ve erişim yeteneğini açıkça ortaya koymaktı.
2018 yılında, İsrail’in Tahran’daki nükleer arşivini çalma başarısı, MOSSAD’ın İran üzerindeki etkisini gösterdi. Dönemin başbakanı Binyamin Netanyahu, bu belgelerin ele geçirildiğini dünya kamuoyuna duyurmuştu. İran, bu durumu “çocukça” ve “gülünç” ifadeleriyle eleştirse de, bu operasyonların, İsrail’in Iran üzerindeki stratejilerini ne kadar genişlettiği ortaya koyuyor.
MOSSAD VE İSRAİL ORDUSU İŞ BİRLİĞİ
Bir İsrailli yetkili, “ortadan kaldırma operasyonları” olarak tanımladığı bu saldırıların, Yükselen Aslan Operasyonu altında yapılan faaliyetlerden yalnızca biri olduğunu belirtti. Bu süreçte, MOSSAD’ın uzun yıllardır İran’ın önemli liderleri hakkında kapsamlı istihbarat topladığını ve detaylı dosyalar oluşturduğunu vurguladı.
Kasım 2020’de gerçekleştirilen suikast, İran nükleer programının başındaki Muhsin Fahrizade’ye yapıldı. Kurşun geçirmez aracında eşiyle seyahat eden Fahrizade, uzaktan kumandalı makineli tüfekle öldürüldü. Bu operasyon, MOSSAD’ın Fahrizade’nin günlük hareketlerine ne kadar hakim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
İRAN’IN ASKERİ KAPASİTESİ NASIL HEDEF ALINDI?
İkinci bir İsrailli yetkili, MOSSAD’ın son dönemde İran’ın füze bataryalarının yakınında hassas silah sistemleri konuşlandırmaya başladığını, bu durumun ise İran’ın hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirmek amacı taşıdığını bildirdi.

MAXAR Technologies tarafından sağlanan, İran nükleer tesislerinin güncel görüntüsü.
Bu yetkili ayrıca, MOSSAD’ın İran’ın kalbinde bir “patlayıcı dron üssü” kurduğunu, burada bulunan silahların Tahran yakınlarındaki Esfajabad Üssü’ndeki füze rampalarını hedef alacağını belirtti.
Birkaç hafta önce, Ukrayna’nın benzer bir operasyon gerçekleştirdiği ve patlayıcı dronlarla Rus askeri hedeflerine büyük zararlar verdiği anlaşılmaktadır.
HEDEFİNİN YERİ
Haberlerde, MOSSAD’ın, İran jetlerine karşı kullanılabilecek diğer havadan hava sistemlerini etkisiz hale getirmek adına çeşitli araçlara gizli saldırı mekanizmaları yerleştirdiği ifade ediliyor. İlgili yetkili, “Hedefimiz, füze taşıyan kamyonları yok etmekti. Her bir kamyonu etkisiz hale getirdiğinizde, onların taşıdığı dört füzeyi de bertaraf etmiş oluyorsunuz” şeklinde bilgi verdi.
Washington Enstitüsü’nden Holly Dagres, “Iranist” isimli yayında, İsrail’in İran’ın en iyi korunmuş sırlarına sızmayı başardığını, bu sayede İran’da liderleri ve önemli hedefleri vurabileceğini dile getirdi. CNN International’da yaptığı bir başka açıklamada ise, MOSSAD’ın yıllardır İran’ı kendi oyun alanı haline getirdiğini belirtti. Nükleer programın önde gelen isimlerine yönelik suikastlerden, nükleer tesisleri hedef alan sabotaja kadar pek çok olayda İsrail, 2024 yılından bu yana süregelen yerel çatışmalarda üstünlüğü elinde bulundurmayı başardı.
“`